Konuyu tamamlayan, 'Kur’an Ahkâmının Değişmesi’, ‘Neden ateist olmadım?’, ‘Kur'an'da çelişki yoktur’ adlı yazıları da okumanızı tavsiye ederiz.
Kur'an'ın temel özellikleri
Kur’an Evrenseldir, Hz Muhammed hariç diğer tüm peygamberler bir 'bölgeye' gönderilmiştir. Kur'an ise tüm insanlığa hitap eder.
Kur’an, İslam'ın Hz Adem'den itibaren gelen din olduğunu ilan eder. Geldiği bölgede İslam'dan eksik olan ne ise, o konular insanlara vahyedilmiştir: Ahlak, tevhid, kul hakkı gibi. "Her peygamber hayatı boyunca yaşadıkları dönemlerdeki itikadî sapmalar ile mücadele etmiştir." (Prof Temel Yeşilyurt, Çağdaş inanç problemleri, s. 18)
"Kur’an, bir insanın oturup yazdığı ya da içini doldurdu bir metin değildir." (Ahmet Bayraktar, Ateizmus 1, s. 16) Kur’an konular giriş, gelişme, sonuç şeklinde sıralanmaz! Konular Kur'an'ın değişik yerlerine dağınık halde bulunur. Bu nedenle de Kur’an’daki bir konu hakkında bilgi sahibi olmak istiyorsak, “Kur'an'ın açık bir fikir edinmek için birçok surelere dağıtılmış haldeki ilgili ayetlerini bir araya toplamak gerekmektedir.” (Dr. Maurice Bucaille, Müsbet ilim yönünden Tevrat İnciller ve Kur'an, s. 217) Kur’an ‘daki herhangi bir konu araştırılırken tüm Kur'an gözden geçirilmelidir ki, bu sayede araştırılan konunun Kur'an bütünlüğü içindeki yeri net olarak anlaşılabilsin ve Kur'an bütünlüğü içinde o konu içselleştirilebilsin. Bunu, tabiatta dağınık gibi gözüken ama bir bütün halinde hayatın devamını sağlayan unsurlara benzetebiliriz. Her biri farklı, ayrı, özeldir ama, tümü ahenkli bir bütünü oluşturur. Kur’an’ın kendine has üslubu vardır. Önceden ateist iken İslam’a dönüş yapan Altay Cem Meriç, Kur’an incelemeleri sonucu vardığı sonucu şöyle özetlemektedir: “Kur'an üslubundan anladığım o ki, Kur'an'da bir sure içerisinde bir konuyu anlatırken özellikle farklı tekil örnekler verilir ve ardından bir kritik cümle ile çok geniş bir şekilde bütün olguları toplayıp eline alır. Eğer tekil örnekler arasındaki bağlantılara dikkat etmezseniz burayı ıskalamanız muhtemeldir.” (Altay Cem Meriç, Muhtelif-1, s. 80) Ateistler gibi oryantalistlerde bu konuda hem önyargılı hem de cahildirler. Mesela “Oryantalist Dozy, Kur'an'ın tıpkı insanların yazdığı kitaplar gibi bir ön sözünün ve çeşitli bölümlerinin olmasını istemektedir.” (Prof İsmail Cerrahoğlu, Tefsir Usulü, s. 205) Bu konu ayrıca 'Ateistlere Cevap' ve 'Neden ateist olmadım?' başlığı altında ele alınmıştır.
Kur'an'daki tüm konular, birbirleri ile irtibatlıdır. İman, amel ile ayrılmaz bir bütünlük oluşturur. Önce iman, sonra ibadet ve ahlak, sonra muâmelât ve ukûbat gelir. "İman alanı temel alan olup ibadet ve ahlak bunun üzerine kurulur." (Prof Temel Yeşilyurt, Çağdaş inanç problemleri, s. 8) Tümü, bir bütünün parçalarını oluşturur. "İslam kendi başına organik bir bütündür." (Gai Eaton, İslam ve İnsanlığın Kaderi, s. 28) ve “Kur’an'ın bir kısmının anlaşılması için, diğer bir kısmına müracaat edilmelidir. Ayetlerin hepsine, birbirini tamamlayan bir bütün olarak bakılmalıdır. Onda, herhangi bir çelişki söz konusu değildir.” (İzzet Derveze, Kur’an cevap veriyor, s. 353) Unutmayalım ki, "Bir olguyu bütünden koparıp değerlendirirseniz, piyon haline gelirsiniz." (Soner Yalçın, Samizdat, s. 430) Dolayısı ile "Kur’an'ın konularını, hedeflerini anlamak isteyenin; Kur’an'ın bölüm ve ayet toplulukları arasındaki öncelik ve sonralığı, uygunluğu, irtibat ve dokuyu mutlak göz önünde bulundurmaları gerekir." (İzzet Derveze, Kur’an cevap veriyor, s. 456)
Kur'an’ın yazılışı nesir/düz yazı gibi olsa da, mesajını şiirsel bir üslup ile verir.
Ayetlerin öncelikli hedefleri olduğu gibi, ikinci hatta üçüncü amaçları da bulunabilir. Kur’an bunu bazen bir kelime, bazen bir ara cümle ile gerçekleştirir. “Kur’an'ın iki tüm içeriği vardır: Esaslar ve vasıtalar. Esaslar, Kur’an 'ın indiriliş hedeflerini, Allah'ın sıfatlarını ve ahiret gününü, ilahi kitaplar ve peygamberleri, hukuk, ahlak, sosyal, siyasi, ferdi ve toplumsal-ekonomik kuralları içeren bölümlerdir. Bunların dışında kalan kıssalar, uyarılar, teşvikler, deliler, ahiret olayların içeren hususlar, ilke ve hedeflere, esaslara destek sağlayan Kur’an 'ın bölümleridir. Bunlara vesileler denir.” (İzzet Derveze, Kur’an cevap veriyor, s. 181)
Ayetler bazen bir kelime, bazen 100 kelimeden oluşabilir. Bir ayet bir konudan bahsedebilirken, bazen de bir kaç konuyu da içerebilir.
Kur'an'ın üslubunu bilmeyen, metodunu kavrayamayan, dilini çözemeyen, ruhunu yakalayamayan onu anlayamaz!
Tekrar gibi gözüken ayetlerin mutlaka başka hedefleri vardır ve bağlantı kurduğu konular ile farklı mesajlar verir. “Kur’an’da aynı konuya birçok yerlerde temas edilmiş, fakat her defasında meselenin bir başka yönü ele alınmıştır.” (Doç Emin Işık, Kur’an’ın Dil Üstünlüğü, Zafer Dergisi, Mayıs 1986 113. Sayı)
Temel kavramları, 'Tevhid, Âhiret, Nübüvvet, İbâdet, Sâlih Amel, Ahlak, Muâmelât, Adalet, Hak, Emanet, İstişare ve Takvâ'dır! Tüm Müslümanlardan, bu kavramların hayatlarına yansımasını istenir.
Kur'an'da, 'Allah, Kur'an, insan, hayat, tabiat, evren’ irtibatının nasıl olacağı anlatılır.
Kur'an'daki ayetlerin bir kısmı amaç, bir kısmı araçları ifade eder.
Kur'an'da bol miktarda sanatsal/edebî anlatım bulunur. “Arapça, üslup yönüyle zengin bir dil olduğu kadar edebî sanatlar açısından da oldukça zengin bir dildir ve bu, verilecek mesajın, değişik boyutlarda sunulması için büyük avantaj sağlamaktadır.” (Muhammet Vehbi Dereli, Arap dili ve edebiyatının islâm medeniyeti için önemi, Necmettin Erbakan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, sayı: 49, Bahar 2020. s. 71) İslam’ı azıcık araştıran bir Yahudi bile Arap dilinin zenginliğini hemen fark eder. Üzeyir Garih: “Arapça çok zengin bir lisandır.” (Can Kıraç, Anılar olaylar, s. 303) “Arapça zengin bir etimolojiye ve morfolojiye (sarf) sahiptir. Oryantalist Louis Massignon’un ifadesi ile ‘Arapçada var olan her bir sesin, bir niteliği, bir çıkışı, bir işareti, bir ifadesi, bir iç anlamı, bir parıltısı, bir yankısı ve bir vurgusu’ vardır." (M. Halil Çiçek, Kur’an’da Anlam Zenginliği, s. 25)
Kur'an’ın içinde, her yüzyılda insanların dikkatini kendisine yöneltecek içerikleri barındırır. Bunlar bilimsel ayetler olabileceği gibi, muamelat veya ibadete dönükte olabilir.
Kur'an'daki tüm emir ve yasaklar, insanın hem dünya hem ahiret mutluluğunu amaçlar. Emirler insanların yararına; yasaklar insanın zararına olanların bütününü ifade eder.
Kur'an, alemlerin Rabbi olan Allah'a hamd ile başlar ve insan ile cinlere dikkat çeken ayet ile son bulur.
Kur'an anayasadır; kuralları koyar, sünnet nasıl yapılacağını gösterir. “Kur’an, okundukça değil yaşandıkça değerlenir, anlaşılır.” (Ahmet Bayraktar, Ateizmus 1, s. 17)
İslam'ın ruhunu tam anlayabilmek için herhangi bir konuyu, İslam'ın genele içindeki konumuna göre değerlendirmek, diğer kavramlarla olan bağlantısını netleştirmek ve sonra alternatifi ile kıyaslamak gerekir. Şimdiye kadar yapmış olduğum tüm karşılaştırmalar ki, Hristiyanlık, liberalizm, sosyalizm, ateizm, deizm, nihilizm dahil, İslam dünya görüşünün hep üstün olduğunu görmüşümdür!
Not: Her kategorinin örnekleri sitemizde mevcuttur!